
Kandil Gecelerimizin Vazgeçilmezi Helva
“Ey Âdemoğulları, her mescide gidişinizde ziynetli elbiseleri giyin; yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
A’râf Suresi, 31
Sevgili Tatlı Okurlarımız, millet olarak, en az kendimiz kadar tatlı olan yemekleri çok severiz, öyle değil mi? Yemek kültürümüzde iştahımızı kabartma tozu gibi kabartan bir hayli tatlı çeşidi var: Antep baklavası, Hatay künefesi, İzmir lokması. Bunları okurken bile ağzımızın sulanmaya başladığını haydi itiraf edelim! Böyle olunca ülkemizde diyet yapmak çok da kolay olmuyor tabii ki… Neyse, bunca güzel tatlının içinden bu sayımızı lezzetlendirecek, dergâhımızda kandil gecelerinin vazgeçilmezi, Pîr Efendimizin çok sevdiği tatlılardan helvayı kürsüye davet ediyoruz. Alkış seslerini duyar gibiyiz… Küçük bir uyarı yapalım: Okumaya başlamadan önce aç olmalıyız! Yazımızın sonunda müthiş bir helva tarifi bizi bekliyor.
Türklerin helvayla tanışması Muhammedî şeriata girmeleriyle başlamıştır. Daha sonra artık sadece tatlı olmaktan çıkıp kültürel bir değer olmuştur helva. Kimi zaman sevincimize eşlik etmiştir kimi zaman hüznümüze ortak olmuştur. Bayram ziyaretlerinde, düğün törenlerinde, bazen yeni bir hayata hoşgeldin demekte bazen biten bir ömre güle güle demekte, asker uğurlamalarında, kandil gecelerinde ve nicelerinde helva kazanlarımız ocaklarımızdadır.
Helvanın Tarihi Var mıdır?
Helvanın Osmanlı tarihinde ve kültüründeki yeri bir başkadır. Öyle ki bu tatlı için “helva-haneler” açılmış, mutfaklarda bu lezzet için bir yer ayrılmıştır. Saraylarda “helva-hane”lerin oluşuna bakıldığında, saray yapıları arasında “çorba-hane” , “pilav-hane” , “kebab-hane” gibi yapıların da olmaması aslında helvanın saray mutfağındaki önemini gösterir. Helva-hanenin beslenmeye yönelik hizmeti yanında saray eczanesi olma özelliği de vardır. Helva-hane defterinde ise 186 çeşit helva tarifi vardır. Helva, dostlarımızın gerek evimize gerek dergâhımıza geleceğini haber verir; kalabalık kandilleri ve bayramları müjdeler! Vazgeçilmez lezzetimizdir, helva. O zaman kokusuyla bizi dergahımızda hissettiren o eşsiz helvanın tarifi geliyor: Bu helvamız evde yapılmaya uygun şekilde 7-8 kişilik olacak.
Haydi Helva Yapmayı Öğrenelim! Helva Tarifi
Malzemeler
-250 g irmik
-25 g çam fıstığı
-Yarım paket margarin
-150 g tereyağ
-100 g sıvı yağ
-500 g süt
-400 g toz şeker
Yapılışı
Margarin ve tereyağı bir tencerenin içine koyup orta ateşte eritiyoruz. Yağlar eridikten sonra irmiği içine döküyoruz. Bir yandan da sütü başka bir kapta kaynatmaya başlıyoruz. İrmik, buğday rengine dönünceye kadar kavuruyoruz. Ardından irmiğe çam fıstıklarını ilave edip irmikle kaynaşması için 1-2 dk karıştırıyoruz.
İşte can yeleklerimizi kuşanma zamanı geldi! Kavrulan irmiğe kaynattığımız sütü dikkatlice döküp kapağını hemen kapatıyoruz. 1 dk demlenmesi için karıştırmadan öylece bırakıyoruz. Ardından kapağı açıp şekeri ekliyoruz ve hemen tel çırpıcıyla – pütür pütür olmasını engellemek için helvayı karıştırıyoruz. Şeker eridikten sonra helvayı yayvan bir tepsiye döküyoruz. İkram etmek için soğumasını bekliyoruz.
Not: Helvamız hazır olunca kapımız çalarsa şaşırmıyoruz, komşularımız bu enfes kokunun kaynağını yerinde tatmak istemiş olabilirler.
Hepimize afiyet olsun!


